"Şeytan İçinde ki Sestir; O Sese Kulak Ver"

-Zorlu BUĞRAHAN-

29 Ağustos 2010 Pazar

Türk Eğitim-Sen, KPSS'deki kopya iddiası için belge açıkladı

350 adayın 120 soruyu doğru cevaplaması ve 3 bine yakın adayın da 110'un üzerinde net çıkardığı 2010 yılı KPSS Eğitim Bilimleri testindeki kopya iddialarına ilişkin ilk ciddi belge Türk Eğitim Sen tarafından açıklandı. Türk Eğitim Sen Başkanı İsmail Koncuk, 116 sorunun 5 Temmuz'da Uludağ Üniversitesinden mezun bir öğretmen adayına mail yoluyla gönderildiğine dair belgeyi Savcılığa verdiğini açıkladı.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, KPSS'den önce eğitim bilimleri sorularının ham halinin Uludağ Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden 2007'de mezun olan bir kişinin e-mail adresine servis edildiğini öne sürdü.

Koncuk, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, sendika tarafından yapılan tespitlere göre, KPSS'ye ilişkin iddiaların 50-100 kişiyle sınırlı olmadığını, binlerce kişiye soruların servis edildiğini yüzde 100 ispat ettiklerini savundu.

Olayların ortaya çıkmasından adeta bir korku duyulduğunu iddia eden Koncuk, “Bu işi yapanların ortaya çıkmasından da korkuluyor. Belki bu olaylar, geçmiş yıllarda da yapıldı ancak, bu yıl ortaya çıktı. (Benim adamım yaparsa her şey mübahtır) anlayışı Türkiye'yi uçurumun kenarına sürükler, bu anlayıştan kurtulmak lazım. Ahlaksızlığı yapan ahlaksızdır, namussuzluğu yapan namussuzdur. Bunu tespit edemediğimiz sürece emin olun ülkenin geleceği hiç de iyi değildir” dedi.

“ŞİFRE VERİLEREK SORULAR DAĞITILDI İDDİASI”

Koncuk, sözlerinin ardından KPSS eğitim bilimleri sorularını içeren “PDF” formatında bir dosyayı gazetecilere gösterdi.

Dosyanın 5 Temmuz 2010'da saat 14.22'de oluşturulduğunu anlatan Koncuk, dosya tarihinin değiştirilmediğini, orijinal dosya üzerinde değişiklik yapılmadığını da tespit ettiklerini söyledi.

Konucuk, sınavın 10 Temmuzda, eğitim bilimleri testinin de aynı gün öğleden sonra yapıldığını anımsatarak, şu iddialarda bulundu:

“Bu dosya 5 Temmuzda oluşturuldu. Bu dosyada ne var? Dosya, sınavdan beş gün önce oluşturulmuş. Bu dosya bizim tespit ettiğimiz bir e-mail adresine gönderiliyor. O e-mail adresini hukuken suç olduğu için söylemeyeceğim. Ama bu bilgiyi ve o e-mail adresinin sahibini biz tespit ettik. Bu sorular o e-mail adresine gönderilmiş. Bu yüzde yüz. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden 2007'de sınıf öğretmenliği bölümünden mezun olmuş bir KPSS adayına ait hotmail uzantılı bir e-mail bu. Bu kişi erkek ve doğum yeri İç Akdeniz'e doğru bir ilimizin ilçesi. Ayrıca sınavda tam puan da alamamış. Bu sorular, muhtemelen her il merkezindeki onlarca kişiye gönderildi ve onların e-mail adresinin üzerinden başkaları bu soruları aldı.

Yani bir e-mail adresine sorular geliyor. Ben arıyorum birilerini ve 'benim e-mail adresime gir şifresi de şu. Bu şifreden soruları al' diyorum. Şöyle de olabilir. Bunların eğitim bilimleri sınavına ait olduğu da söylenmemiş olabilir. 'Al bundan faydalan' da denilmiş olabilir. Yani kopya olduğu anlaşılmasın diye. Bu da mümkündür.”

Bu olayı tesadüfen yakaladıklarını dile getiren Koncuk, “İlleri aşmışız ilçelere kadar bu sorular servis edilmiş” dedi. Koncuk, bu bilgileri istendiği takdirde, savcılığa, YÖK Denetleme Kurulu'na ve Devlet Denetleme Kurulu'na vereceklerini söyledi.

“IP ADRESLERİNDEN TESPİT EDİLSİN”

Kimlerin söz konusu e-mail adresine girdiğinin IP adreslerinden tespit edilebileceğini belirten Koncuk, “eğitim.son” adıyla oluşturulmuş bu dosyanın başka hangi e-mail adreslerine gittiğinin de hotmail sağlayıcıları tarafından belirlenebileceğini söyledi.

İsmail Koncuk, bu kişinin bulunduğu ilçenin kopya işlerinin merkezi olduğunu düşünmediğini de dile getirerek, “O, e-mail adresine başka e-mail adreslerinden soruların gelmesi kuvvetle muhtemel. Yani yetkililer çok net olarak bu e-mailin nereden gönderildiğini ortaya çıkarabilir” dedi.

“SORULAR HAM HALİYLE SERVİS EDİLMİŞ İDDİASI”

Tespit ettikleri dosyada yer alan soruların “ham” olduğunu, asıl sınavdakilerden ufak tefek farklılıklar gösterdiğini ve dosyada sınavdaki 4 sorunun bulunmadığını dile getiren Koncuk, “Bu durum, soruların daha baskıya girmeden, birilerinin eline geçtiğini, e-mail adreslerine servis edildiğini gösteriyor. Telefon trafiğiyle de belli gruplara servis edilmiş” dedi.

Bu grupların savcı tarafından belirlenmesi gerektiğini ifade eden Koncuk, “Bu, kesinlikle kendi mensuplarına, menfaat temin etmek isteyen, öncelik kazandırmak isteyen bir grubun işi. Bunu ortaya çıkarmak benim işim değil. Araştırmalarda bunların hangi gruplara ait olduğu da ortaya çıkacaktır” diye konuştu.

“Servis edilen sorularda, asıl sınavdaki sorularda bulunmayan bazı yazım ve ifade bozukluklarının bulunduğunu” iddia eden Koncuk, “Bu ham metin olduğu için birileri alelacele bu soruları bir yere göndermiş. Ama ÖSYM, bunları baskıdan önce düzeltmiş” dedi.

“DOST VE AKRABALARINA DA VERMİŞLERDİR”

Soruları ele geçirenlerin dost ve akrabalarına da bu soruları vermesinin mümkün olduğunu vurgulayan Koncuk, “Şunu çok net söyleyebiliriz. Bu sorular, yüzlerce değil, binlerce insana gönderilmiştir. Hatta sorular öylesine ortada gezmiş ki ayağa düşmüş” diye konuştu.

Bu tespitlerinin ardından savcılık, Devlet Denetleme Kurulu, YÖK Denetleme Kurulu'nun gerekeni yapması gerektiğini belirten Koncuk, “Bu işin üzerine gidilirse bu işe karışmış olan hemen herkes çorap söküğü gibi ortaya çıkacaktır. Bilgisayar aleminde yazdığınız her kelime attığınız her adım kayıt altına alınır” diye konuştu.

Koncuk, bunların ortaya çıkarılmaması halinde olayların arkasında başka konuların bulunduğunu düşüneceklerini söyledi.

“SINAV SİSTEMİ MERCEK ALTINA ALINMALI”

ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan'ın “düzgün bir adam” olduğuna inandığını dile getiren Koncuk, “Ama Yarımağan'ın altında yüzlerce insan var. Onun için ÖSYM sınav sisteminin de bir mercek altına alınması, sorgulanması gerektiğini olaylar gösteriyor” dedi.

Koncuk, soruları hakkıyla yapanları korumak istediklerini dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Elimizde yarım bardak su var. İçerisine yüzde 10 kadar lağım suyu karışmış. (Şu tarafı temiz kalmış şu tarafını içeyim) deme hakkını kendimizde bulabilir miyiz? Bu kadar olaydan sonra (ben hakkımla yaptım) diyen insanlara güven kalır mı? Tüm derdimiz haksızlığa uğrayanlara hakkını teslim etmeye çalışmak. Ama artık bu kadar geniş boyut kazanmış olaylar yaşandıktan sonra (ben hakkımla almıştım, benim durumum ne olacak?) sorusu bayat kalıyor.”

kaynak: http://www.memurlar.net/haber/175477/

0 yorum:

 
Dizi